10 Nisan 2013 Çarşamba

..........


Blogumu ilk açtığım zamanlarda profilime çatlak biriyim diye yazmıştım. Hatta ilave ediyorum akılsızım, çünkü ülkemde neler olup bittiğine aklım ermiyor.

Nedir bu Atatürk ve cumhuriyet düşmanlığı  anlayamıyorum. Sanki Atatürk geldi Fatih Sultan Mehmet'ten ya da Kanuni Sultan Süleyman'dan aldı vatanı...
 Osmanlı çöküş dönemi yaşamadı, yükselme döneminden sonra onlarca vatan parçasını O kuşa çevirdi.
Yedi düvel düşmanı O çağırdı...
Ordunun silahlarını O bıraktırdı...
Mandayı, sömürgeciliği O kabul etti...
Bilimde , teknolojide O geri bıraktırdı...
Limanları , tersaneleri O işgal ettirdi...
Halkı eğitimsiz, cahil O bıraktı...
Ülkeyi borç batağına O soktu
Vasıfsız insanlara mevki makam O verdi...
Bir insan yapmadıklarından da böyle suçlanırmış arkadaş...insaf yahu...
Barış ve huzur hepimizin ortak ihtiyacı, ben ülkemi hatta dünyayı bedenim gibi görüyorum. İster miyim bedenimim bir parçası kanasın, yaralansın, mikrop bulaşsın. Lakin şu barış süreci denen şeyde ne yalan söyleyeyim bir samimiyetsizlik görüyorum. Göreceğiz bakalım "akil insanlar" neler açıklayacak...
Senelerdir Türk Halkının Kürt halkını ezdiği propagandası dolaşıyor ortalıkta ki buna asla inanmıyorum. Geçenlerde kumanda elimde televizyon kanallarında dolaşırken bir yarışma programına rastladım. Yarışmacı ben Kürdüm diyordu,  onun böyle demesine demokratik hak olarak bakanlar, benim Türküm dememi ırkçılık olarak yorumluyorlar; ne yapayım aslımı inkar mı edeyim?
Dağdakiler bayrak bayrak zafer pozları verirken milliyetçilikle , ırkçılıkla suçladığınız durumların ta kendisi oluyor, farkına varın.
Yahu doğal afetlerde biz değil miydik memleketin bir ucundan öteki ucuna yardımlar yağdıran, çocuklar okusun diye kampanyalar düzenleyen, milli maçlarda galibiyet sevinciyle sokaklara dökülen...Yapmayın, kıymayın bize....
Ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, kadın, anne olarak pek çok gerçeğin farkındayım. Blogumda yemek tarifleri, el işleri yayımlamam buna engel değil...Ne yapayım bildiğiniz, bilmediğiniz uğraşlarım benim terapim, kafayı mı sıyırayım?
Bu yazı çoook uzun bir yazıydı aslında, sildim sildim azıcık bıraktım.İsrail'den aldığımız kısır tohumlardan tutun,  Atatürk'ü dinsizlikle, zimmetine para geçirmekle, diktatörlükle, ırkçılıkla suçlayanlara cevaben satırlar yazmıştım. Dedim ya sildim, vicdansızlara  bir şey  anlatmak gibi derdim yok...sadece sesli düşünüyorum.
Barış hepimizin ortak paydası ama şairin dediği gibi
"yaprak döker bir yanımız,
 bir yanımız bahar bahçe"

Bu yazı yoruma kapalıdır arkadaşlar...



Hiç yorum yok: