31 Ağustos 2009 Pazartesi

BLOXOO' CUĞUMA

Allah fukara kulunun önce eşeğini kaybettirir, sonra buldurur, sevindirirmiş. Benimki de o hesap. Velinimetim, sebeb-i varlığım, hikmetinden sual olunmaz Bloxoo cuğumda önce puanlarımı düşürdü, şimdide yükseltti. Teşekkürler şu fakiri sevindirdiğiniz için…...Bakın Allah şahit düşürdüğünüzde de gıkımı çıkarmamıştım.

Google cığım sıra sende , ha gayret şu sıfırladığın pr ımı birazcık olsun kımıldatsan….:))

30 Ağustos 2009 Pazar

ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN


Geçenlerde bir gün eşime “ beni ne kadar çok seviyorsun?” dedim. O’ da “çoook” dedi. “Yani en çok sevdiğin ben miyim?” dedim.Herhalde o an kadınca bir romantizm içinde olduğumu sandı ve en kestirme yoldan gidip “evet” dedi. “Yok yok öyle değil”dedim.”Önce vatanını sevmelisin” deyince farklı duygular içinde olduğumu anladı. Haksız mıyım? Vatan olmasaydı evimiz, ocağımız , kurulu düzenimiz ,eşimiz, evlatlarımız olur muydu? O an ikimizinde sesi titredi, boğazımıza bir yumruk çöreklendi.

28 Ağustos 2009 Cuma

MİMLENDİM

Benimde başım göğe erdi artık sırtım yere gelmez.Öyle böyle değil nur topu gibi bir mimim var artık. saydek44 beni mimlemiş ömrü uzun düğünü güzün olsun…

27 Ağustos 2009 Perşembe

NAZAR AĞACI




Şimdi mevzubahis nazar olunca komşu teyzelerden evin büyük hanımlarından onaylı, yapmanız gereken şeyler var cancağızlarım .

Birinin size pis pis baktığını hissederseniz hemen tabi mümkünse çaktırmadan malum yerinizi kaşıyacaksınız.( takriben vücudun ekvator taraflarında)


Üzerinizde nazar inciği boncuğu taşıyacaksınız.

Allah korusun deyip olası zarar ihtimallerini düşünüp kulak memenizi çekiştirirken aynı anda ağzınızla karşınızdaki birine (ama olmayan birine) öpücük gönderiyor gibi yapıp yanımızda yöremizde ilk bulduğumuz tahtaya elinizin tersiyle üç kere vuracaksınız.

Ama tehlike eviniz içinse nazar ağacı yapacaksınız:)

Ankara’ yaşayanlar tüm malzemeleri Ulus’taki Suluhan’dan bulabilirsiniz.
Nazar ağacını ilk kez geçen yüzyılda yapmıştım:) Malzemelerin kaçar gram alınacağını unutmuşum. Bu kez bir yakınıma hediye yapmak istedim. Tüm malzemeleri göz kararı aldım.Beğendiğim çiçek ve yapraklardan birer avuç kadar aldım ve yine alışverişin yoğunluğundan kaçar gram aldığıma dikkat edemedim. Bir de çok takmam böyle şeylere , artan parçaları nasıl olsa başka bir yerde değerlendiririm diye düşünürüm.

Malzemeler:

· Yaprak (tek tip kullandım)
· Çiçek( her boydan olmalı, küçük mineler, orta boylar, büyük boylar)
· Nazar boncuğu ( cam olanından)
· Taban için büyük boy nazar boncuğu
· 2-3 dize inci
· İnce tel
· Kalın omurga teli
· Silikon tabancası ve mumu ( sıcak)
· Gümüş metalik boya (soba boyası)

Yapılışı:

· İnce teli iki karış uzunluğunda parçalara kestim.
· İncileri tanzim ederken tek kat, yaprak ve çiçekleri tanzim ederken çift kattel kullandım.
· İstediğim parçalardan oluşan irili ufaklı demetler yaptım.
· Ağacı bir ana dal 5 tane yan dallar olacak şekilde hazırladım.(yaklaşık olarak ana dal 30cm, yan dallar 20 cm)
· Hazırladığım demetleri omurga tellerinin üzerine( hayal gücünüze kalmış) ince telleri sararak tutturdum.
· Dalları büyük nazarlığın kenarındaki deliğe sıkıştırıp sabitledim.
· En uç dallardan başlayıp tabana kadar silikon tabancası ile ince dallar ve gövde oluşturacak şekilde silikonladım.
· Yalan yok bir de kuş kondurdum.
· Silikonlar kuruyunca dalları gümüş metalik boya ile boyadım.
· Boya kuruyunca ağaca istediğim şekli verdim.
· Sipariş de alıyorum.

Aman nazar değmesin:)

23 Ağustos 2009 Pazar

MEVLANA' DAN

Kardeşim sen düşünceden ibaretsin
Geriye kalan et ve kemiksin
Gül düşünürsün gülistan olursun
Diken düşünürsün dikenlik olursun

20 Ağustos 2009 Perşembe

MAVİŞ ÖRTÜLERİM




Kurstakiler bu örtüleri, kızlarımın çeyizine damat bohçası diye yaptığımı sanıyorlardı. Nereden bilecekler benim ağır ablaların bu çeyiz işlerinden hiç hoşlanmadıklarını…Canıma minnet serdim kullanıyorum:)

18 Ağustos 2009 Salı

KAKTÜSCÜM


Ankara Sakarya Caddesi’ndeki çiçekçilerin önünden geçerken renk renk çiçek açmış kaktüslere bakıp “ aa ne güzel çiçek açmışlar” diye konuştuğumda , çiçekçiler de bana manidar bir gülümsemeyle bakarlardı. Ta ki kızım bana cingane pempesi çiçekli bir kaktüs hediye edene kadar.

16 Ağustos 2009 Pazar

11 Ağustos 2009 Salı

BAHAR SALATASI


Arşivimi düzenleme işini biran önce halletmeliyim. Bu salatam maalesef bir köşede sıkışmış kalmış. Ee yayınlamazsam da çatlarım. Bir daha ki bahara , Allahın izniyle yenilerini uydururum nasıl olsa…

Öyle ahım şahım bir tarife gerek yok . Tipik bir evde ne varsa salatası oldu.

9 Ağustos 2009 Pazar

PAZAR GÜNLERİ

Haftada bir gün şiir yayınlamaya karar verdim. Kendi kendime emrettim, arzettim, rica ettim, hatta talep ettim. Paşa gönlüm nasıl isterse duruma uygun bir davranış şekli geliştirdim anlayacağınız…

Bir haftadır düşünüyorum hangi gün yayınlamalıyım diye. Bu kadar düşünecek ne var diyebilirsiniz? Fakat şiir ve onunla ilgili her şey ciddi iştir.En sonunda karar verdim pazar günleri olmalı. Ciddiyet ve pazar günlerini birbirine yakıştıramıyor olabilirsiniz. İlk bakışta tatil, yan gelip yatma, piknik, eğlence çağrışımları yapıyor ; fakat ısrarlıyım ciddi günlerdir pazarları…

7 Ağustos 2009 Cuma

AYTAŞI BİLEKLİK


Bir süre önce eşimle birlikte Ankara’nın ilçelerinden Beypazarı ve Ayaş’ı kapsayan günübirlik bir tura katılmıştık. Maalesef fotoğraf makinamı yanıma almayı unutmuşum.Rahmetli anneannem, birisi bir yere gidip döndükten sonra “yediğin içtiğin senin olsun, gezip gördüklerini anlat bakalım” derdi. Fotoğraflar olsaydı daha etkili bir anlatım olurdu ama deneyeceğim.

3 Ağustos 2009 Pazartesi

AYRANLI ÇORBA ( YAZ ÇORBASI)


Memleketimde (Tokat) yapılan yöresel bir yaz çorbasıdır. Aklın yolu birdir, Anadolu’ nun çeşitli yerlerinde ufak tefek değişikliklerle yapılıyor.